BiDenemekTE Fayda Var

27 Kasım 2010 Cumartesi

SÜLEYMANİYE CAMİİ RESTORASYONU bir arkadajımın yazısı direk alıntı :) ama dikkatle okuyun

SÜLEYMANİYE CAMİİ RESTORASYONU

Süleymaniye Camii restore edilecek denildiğinde, ne yalan söyleyelim, içimiz cız etmişti.

Son 10 yıldaki benzer çalışmalar yeterince ürkütüyordu. Nitekim, korktuğumuz da başıma gelmiş !.

Ne yalan söyleyelim, daha gidip göremedik. Kim bilir gördüğümüzde, daha neler neler ortaya çıkacak. Ama, açılışla ilgili haberlerden öğrendiklerimiz, tüylerimizi diken diken etmeye yetti.

Efendim restorasyon sırasında “kubbede bulunan yazıda bir harfin unutulduğu” ve “kurul kararı” ile bunun tamamlandığı söylendi.

Ya Rab !. Bu adamlar cahil, bu adamlar cüretkâr ve bu adamlarda izan kalmamış.

İzan kalmamış, çünkü İZANLI OLSALARDI böyle bir hatanın hata olamayacağını, bir çok müderrisin ders verdiği bir ortamda imla yanlışının sebepsiz olamayacağını düşünmeleri gerekirdi !.

Bu adamlar CÜRETKÂR, çünkü bu cüreti kendilerinde görmeselerdi, Sultan Süleyman devrinde Mimar Sinan yapısı olan bir eserde hata bulmaya ve düzeltmeye kalkmazlardı.

Hepsinin üstünde bu adamlar CAHİL. Çünkü biraz bilgili olsalardı, “hata dediklerinin” aslında, Koca Mimar Sinan tarafından hem Sultana hem de camiye gelenlere verdiği “bir ders” olduğunu bilirlerdi.

O ders de şuydu: “Hatasız olmak, eksiksiz yaratmak sadece Hazret-i Allah’a ait bir meziyettir. İnsanoğlu hiçbir şeyi eksiksiz yapamaz. Bu mükemmel görülen cami bile tam değil eksiktir. Bu bir harf bile olsa”

Koca Mimar Sinan farklı bir hatayı da ileri ki yıllarda, Selimiye Camii’nde tekrarlamıştır. İnş’Allah onu da restore edip, düzeltmeye kalkmazlar...

Aslında yetkililerin, Allah korkusuna da sahip olmaları gerekir !. Acaba, çok şey mi ümit ediyoruz !.

Allah aşkına bu yazıyı dağıtınız, belki izanlı ve yetkili biri çıkar da, gereken düzeltmeyi yapar.

Not: Kubbede restorasyon sırasında boş toprak küpler bulunduğundan bahsediliyor. Bu küpler, gerçekte 1958 yılında camideki olağanüstü akustiğin sebebini aramak için yapılan çalışmada bulunmuşlardı.

Hakan HANLI, Ph.D

Kıdemli Avukat

Ankara ve Brüksel Baroları Üyesi

Uluslararası ve Avrupa Hukuku Uzmanı

« HUKUK, ADÎLİN SANATI’DIR»


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder